KİTAP TANITIMI: ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR?
- Sabırsızlık Zamanı
- 20 May 2020
- 2 dakikada okunur
Bir kişi bile ölse eksilirim ben
Tüm insanlığın parçasıyım dedim ya
Sorma her seferinde
Çanlar kimin için çalıyor diye…
Tüm zamanların en iyi savaş romanlarından biri sayılabilecek, Ernest Hemingway’in adını yukarıdaki dizelerden etkilenerek, faşizme karşı savaşmaya yaşamlarını adamış bir grup gerillayı ele aldığı “Çanlar Kimin İçin Çalıyor?” bir süre etkisinden çıkılmayacak tarzda bir kitap. İspanya İç Savaşı sırasında bir köprüyü uçurmakla görevlendirilmiş gerilla grubunun 4 günlük mücadelesini kuru bir dille anlatmıyor Hemingway, sadakat, cesaret, aşk, yenilgi ve bir idealin ölümünü ustaca ele alıyor.
Amerikalı bir İspanyolca profesörü olan Robert Jordan patlayıcılar konusundaki uzmanlığı nedeniyle bir köprüyü uçurmakla görevlendiriliyor. Anselmo adında bir gerilla ona kılavuzluk yapıyor ve gidip dağdaki diğer gerillalardan yardım istiyorlar. Pablo adında bir çete reisine gidiyorlar ilk önce. Pablo köprü uçurma işine pek sıcak bakmasa da, Pilar kocasının karşı çıkmasına rağmen köprünün uçurulmasına yardım edeceklerini söyler. Robert Jordan, Pablo’nun mağarasında gördüğü Maria’dan çok etkilenir. Daha sonra Pilar, Maria ve Robert başka bir çetenin reisi olan El Sordo’yu görmek için yola çıkar ve o arada Robert ve Maria arasındaki aşk gittikçe kuvvetlenir.
Bu arada her şey yolunda değildir. Pilar, Pablo’nun öldürülmesi gerektiğini düşünmektedir. Bununla birlikte Pablo gece dinamitlerin bir kısmını alarak kaçar. El Sordo’nun birlikleri saldırıya uğramıştır. Geri dönen Pablo Sordo ve arkadaşlarının ölüm haberiyle birlikte gelmiştir. Robert gelişmeleri haber vermek ve saldırıyı durdurmak için merkeze bir mektup yazar. Ama bu mektup merkeze çok geç gider. Çünkü birimler birbirinden kopuktur. Artık bu yolun geri dönüşü olmayacağını düşünen Robert, mağarada köprünün uçurulacağı saati belirler. Ve zamanı geldiğinde herkes harekete geçer. Dinamitler köprünün altına yerleştirilir ve bir kamyon yaklaşırken köprü patlatılır. Anselmo, köprüden kopan bir parçayla hayatını kaybeder. Robert kaçarken bacağını kırar. Artık devam edebileceğinden ümitsiz olan Robert, Maria’ya onu bırakıp gitmesi için yalvarır. Maria’da gidince esir düşme ve kurşuna dizilme ihtimaline karşı, kendini öldürür. Başından sonuna kadar heyecanla okuyacağınız bu çalışmayı okumanızı öneririz.
“Diz çökerek yaşamaktansa, ayakta ölmek yeğdir.”
Antakya’dan Bir DÖB’lü
Comments