top of page

GÖLGELER ORDUSU

  • Sabırsızlık Zamanı
  • 5 Ara 2021
  • 2 dakikada okunur

Nazlı Can



“...Adamlarımızın yüz kez isim değiştirmek zorunda kaldıklarını biliyoruz, ne barınakları ne de belli bir çehreleri var. Eski-püskü ayakkabılar içinde, güneşin olmadığı, şan ve şöhret vadetmeyen yollarda gidip geliyorlar gizlice. Ordumuzun aç ama inançlı olduğunu biliyoruz. Bir gölgeler ordusudur bu; aşkın ve felaketin yarattığı mucizevi bir ordu...”

Nazi Almanya’sı, ikinci emperyalist paylaşım savaşında, Avrupa’nın birçok bölgesini işgal etti. Gölgeler Ordusu’nun hikayesi, 1940’ta Nazi’lerin işgal ettiği Fransa’da geçiyor. Gestaponun, SS subaylarının çizmelerinin altında işkence gören, katledilen, toplama kamplarına atılan Fransızları, Yahudileri görüyoruz bu hikayede. Karşısında ise Nazilere ve faşizme karşı örgütlenen, mücadele eden, yeraltı örgütleri kuran komünistleri ve antifaşistleri görüyoruz.

Kitabın yazarı ve aynı zamanda gazeteci olan Joseph Kessel, Nazi’lerin Fransa’yı işgal ettiği süreçte ortaya çıkan bir direniş örgütünde yer almıştır. Kitapta da bu direniş örgütünü, gerçekten yaşanmış olayları anlatıyor.

Bu dönemde Naziler, tren istasyonlarında çok sıkı arama yapıyor, radyo dalgalarını dinliyor, ev ev direnişçileri arıyor. Yakaladıklarını, korkunç işkencelerle konuşturmaya çalışıyor, işkence evlerine, toplama kamplarına gönderiyor veya idam ediyor. Nazilerin direnişçilere göz açtırmadığı bu koşullarda direnişçiler, komünistler, anti-faşistler radyolardan iletişim kuruyor, binlerce gazete basıyor, bastıkları gazeteleri trenlere binerek şehirden şehire birçok eve, birçok insana ulaştırıyorlar. Sürekli kimliklerini, evlerini, kılıklarını değiştirmek zorunda kalıyorlar. Ve Nazilere karşı mücadeleyi bu en zor koşullarda sürdürüyorlar. Nasıl oluyor da mücadele bu koşullarda sürdürülüyor?

Özellikle koşulların en zor olduğu zamanlarda, mücadele kendi olanaklarını, kendi koşullarını yaratıyor. Bu koşulların yaratılmasında, şüphesiz en önemli etken ve güç; Gölgeler Ordusu. Nedir aynı zamanda kitaba da adını veren bu gölgeler ordusu?

Gölgeler ordusu, isimsiz kahramanlardır. Yüzlerini, isimlerini, ne yaptıklarını kimse bilmez. Ama savaşın, mücadelenin cephe gerisinde hep onlar vardır. Mücadeleye ve örgüte alan yaratırlar. Sadece evden işe, işten eve gittikleri, hiçbir şeye ses çıkarmadıkları bilinir, öyle zannedilir. Ancak onlar alttan alta bir volkan gibi kaynarlar. Kitapta Gölgeler Ordusunun direniş örgütüne saymakla bitmeyecek birçok yarar sağladığını, bunların örneklerini bulabiliriz. Polisten kaçan ve kılık değiştirmek için berbere giden bir direnişçiye ceketini vererek kılık değiştirmesine yardımcı olan berber... Ordu savaştan çekilirken, geride kalan zırhlı aracı kaçırıp yaşamı pahasına direnişçiler için evinin arkasında saklayan köylü... Direnişçileri şarap fıçılarına saklayan şarapçı... Evlerini korkusuzca devrimcilerin, direnişçilerin kalması için açan aileler ve daha çokça örnek...

Bütün bu örneklerden bir örgütün güçlü olmasını sağlayanın tam olarak gölgeler ordusunun varlığı olduğu sonucu çıkarılabilir. Çünkü devrimciler en zor koşullarda mücadeleyi, kavgayı sürdürürken aynı derecede karşı devrimciler, devletin kendisi devrimcilere yönelik bütün araçlarıyla bir saldırı yürütür. Devrimcileri her fırsatta ezmeye, yok etmeye çalışır. Bu noktada devreye girer gölgeler ordusu, elindeki en küçük imkanlarla elinden gelenin en iyisini yapar devrimciler için. Ve onlara hareket alanı sağlar.

Deniz’lerin THKO bildirisine yazdıkları gibi; “Düşmanın zenginliğine, sayısına, imkanlarına ve dehşetine aldanmayınız”. Çünkü gölgeler ordusu, tarihin en güçlü öznesidir.

Gölgeden çıkan biri alır yerini, sen düşersen.”



コメント


Subscribe Form

©2020 by Sabırsızlık Zamanı. Proudly created with Wix.com

bottom of page