Okur Mektubu

Geçtiğimiz yılın Ağustos ayında İçişleri ve Gençlik Bakanlığı tarafından güvenlik ve barınma tedbirleri adı altında yanınlanan faşist genelge ile üniversite ve kampüsler adeta faşizmin arka bahçesi haline geldi. Üniversitelerde ve kampüslerde hiçbir demokratik basın açıklaması, yürüyüş veya en ufak hak arama talebi bile polis ve ÖGB tarafından sertçe bastırılıyor. Basın açıklamalarına, yürüyüşlere katılan öğrenciler hakkında disiplin cezaları, kınama gibi cezai işlemler uygulanıyor. Hatta üniversite dışından polis kontrolünde eli sopalı sivil faşiştler kampüslere sokularak demokrat, devrimci, yurtsever, sosyalist öğrenciler darp ediliyor. LGBT+ dernekleri, öğrenci toplulukları rektörlüğün keyfi kararnameleriyle kapatılıyor. Geçtiğimiz günlerde Hacettepe Üniversitesi Quir topluluğunun kapatılıması buna bir örnek.

Üniversitlere atanan kayyum rektörlerle üniversiteler bilim merkezinden çıkarılıp faşizmin, gericiliğin arka bahçesi haline getirilmeye çalışılıyor. Biz öğrenci gençliğe düşen ise anadilde, bilimsel eğitim talebinden vazgeçmemek, üniversitelerde devrimci gençliği örgütleyerek okullarımızı faşizmin pençelerinden çekmek ve Türkiye ve Kürdistan'daki devrimci koşullara uyumlu hale getirmektir.

Ankara'dan Bir DÖB'lü