NURHAK SAVAŞÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR!
- Sabırsızlık Zamanı
- 31 May 2022
- 2 dakikada okunur

Okul sıralarından, kampüslerden aktılar emekçilerin kavgasına. Greve çıkan işçilerin, eylemdeki yoksul köylülerin, üniversite kürsülerinin tanınmış isimleriydi onlar. Sinan Cemgil’in ODTÜ Devrim Stadyumu’nda binlerce öğrenciye yaptığı etkili konuşmalar, onu eylemlerin aranan yüzü ve gençliğin bir önderi haline getirmişti. Nurhak savaşçıları okul sıralarından kavgaya akarken, kabına sığmayan devrimciler olarak bu topraklardan Filistin’e ve oradan Nurhaklara uzanan soluksuz bir yürüyüş yarattılar. Saatleri devrime ayarlı ve bağcıkları sıkı bağlıydı, çünkü attıkları her adım büyük bir fedakarlıkla ve cüret ile atılıyordu. THKO’nun 3 militan kadrosuydu onlar. 71 devrimci kopuşunun önderleri idiler.
Sinanlar sistem ile uzlaşmacı bir çizgiyi reddetti. TİP’in içindeyken yükselen toplumsal mücadelenin devrime varması, bu mücadelenin iktidara yönelmesi gerektiğini duru bir şekilde kavradılar. Reformizmi ve oportünizmi açıkça teşhir etmeyi, o çizgiden kopmayı başardılar. Onlar tıpkı Denizler gibi gençlik önderlerinden devrimin önderleri haline gelenlerdi, bunu tam da pratik olarak yarattıkları kopuş ve devrimci çıkış ile yarattılar. elini taşın altına koymaya ilk cüret edenler, devrimin ağır yüklerini omuzlamayı bilenlerdi. Şu ifadeler bunu apaçık ifade etmektedir: Sinanlar “Bir kısmımız ve hatta hepimiz ölebiliriz; ama öyle bir ateş yakacağız ki bu ateş bir daha hiç sönmeyecek, söndürülemeyecek.” diyerek bu bilinç ve kararlılıkla yola çıktılar. Bu devrimci çıkışın kendisi düşmanın sayısına, gücüne, imkanlarına ve dehşetlerine aldanmayın diyerek emekçilere cesaret veren ve “Düşmana boyun eğmeyiniz, haklarımızı zorla alacağız, çünkü onlar her şeyi bizden zorla alıyorlar” sözleriyle somutlanıyordu. Devlet Denizlerin, Mahirlerin, Sinanların yaratmak istediği bu devrimci yönelimi yok etmek için 71 faşist darbesini gerçekleştirdi. Bu saldırı dalgası ilk olarak gençlik önderlerinden, devrimin önderlerine dönüşen devrimcileri hedef alıyordu. 71 faşist darbesi sonucunda zora dayalı devrimin tohumlarını atan yoldaşlarımız Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga’yı 31 mayıs 1971’de Nurhak Dağları’nda katletti.
Faşizm devrimimizin önderlerini fiziken aramızdan alsa da, o günden bugüne faşizm devrime yönelik saldırılarını kesintisiz sürdürse de mücadele kesintisiz olarak sürüyor. Bugün Denizlerin ve Sinanların mücadelesini onları maceracı, romantik olarak göstererek çarpıtmaya çalışanlar istediğini elde edemiyor. Denizlerin, Sinanların milyonlarca emekçinin yüreklerinde ve bilinçlerinde yer ettiği gerçeği, onların mücadelesinin halklara esin kaynağı olması egemenleri korkutuyor.
Bugün açlık, yoksulluk, geleceksizlik kıskacında yaşamaya mahkum edilen gençler isyanını yükseltiyor. Gençliğin sokaklara taşan öfkesi, Nurhaklarda yakılan devrim ateşiyle buluşuyor. Gençlik bugün Denizlerin, Sinanların açtığı yoldan faşizme karşı öne çıkıyor! Sinanları fiziksel olarak aramızdan almış olsa da faşizm, onlar yaktıkları meşale ile yaşadığımız topraklarda yeni bir yönelimi ve bir dönemin devrimci şekillenişini yarattılar, öldükleriyle kalmadılar! Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan, Kadir Manga’nın ölümsüzleşmelerinin 51.yılında bize devrettikleri devrim bayrağını bugün daha güçlü tutuyoruz.
Nurhaklar’da Yanan Devrim Ateşi Sönmeyecek!
Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)
Comments