top of page

LGBTİ+ Nedir?

  • Sabırsızlık Zamanı
  • 17 Eki 2021
  • 3 dakikada okunur

ree

LGBTİ+ lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve İnterseksüelin kısaltmasıdır “+” kısmında ise aseksüel, panseksüel gibi ve daha fazla yönelim ve kimlikler vardır.

Lezbiyen: kadınlardan duygusal ve/veya cinsel çekim hisseden kadınlara denir ve bir cinsel yönelimdir.

Gey: erkeklerden duygusal ve/veya cinsel anlamda çekim hisseden erkeklere denir ve cinsel yönelimdir.

Biseksüel: kadınlardan ve erkeklerden duygusal ve/veya cinsel anlamda çekim hisseden bireylere denir ve cinsel yönelimdir.

Transseksüel: kişinin kendi biyolojik cinsiyetine (yani doğduğu cinsiyet) ait hissetmeme durumudur. Kadınlarda da erkeklerde de görülen bir durumdur ve cinsiyet kimliğidir.

İnterseksüel: hem erkeksi hem de kadınsı cinsiyet özelliklerine sahip olan insanların durumunu belirtir. İnterseksüel olmak için çift cinsiyetli olmak gerekmez. Birey içinde hem erkek hem kadın özellikleri taşıyabilir ve her iki cinse de duygusal ve/veya cinsel bir çekim hissedebilir.

Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği karıştırılmamalıdır cinsel yöneliminiz hangi cinsiyetten hoşlandığınız cinsiyet kimliği ise hangi cinsiyette hissettiğinizdir ve bilmemiz gereken en önemli şeylerden biri de bu durumların bir SEÇİM OLMAYIŞIDIR.

Bilim insanları cinsel yönelimin tek bir faktör tarafından belirlenmediğine, genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olduğuna ve biyolojik faktörlerin genetik faktörlerle erken rahim ortamının kompleks etkileşimiyle bağlantılı olduğuna inanmış, biyolojik teorileri daha çok benimsemiştir. Bilim insanları cinsel yönelimin bir seçim olmadığına inanmaktadır. Kişi heteroseksüel, eşcinsel, biseksüel ya da aseksüel olmayı kendisi seçmemektedir. Erken çocukluk deneyimlerinin, ailenin yetiştirme şeklinin, cinsel tacize uğramanın ya da yaşanan kötü olayların cinsel yönelime etki ettiğine dair önemli bir kanıt yoktur.

Bebek anne karnındayken 6.haftaya kadar dişi gibi gelişir. 6. Haftada ise babanın çocuğa aktardığı cinsiyet kromozomu çocuğun cinsiyetini belirlemeye başlar. Buraya kadar ve buradan sonra beklenenin dışında herhangi bir durum oluşmazsa bebek transseksüel olarak doğmaz ama henüz bilmediğimiz bir sebepten dolayı 6. Haftada transseksüelliği tetikleyen bir şeyler ters giderse transseksüellik oluşur.

Transseksüel doğmuş kişilerin yapılan otopsilerinde beynin cinsiyetinin, bedensel cinsiyet ile aynı olmadığı görülmüştür.

Yani bu durumlar seçimimiz dışındadır, nerede doğduğumuzu seçemediğimiz gibi tamamen sıradan bir durumdur.

Neden Mücadele Etmeliyiz?

Ülkemizde ve dünyada her yıl yüzlerce insan cinsel kimlikleri ve cinsel yönelimleri yüzünden fiziksel, sözlü ve psikolojik şiddete, tacize, tecavüze ve cinayete maruz kalıyor.

Çoğu LGBTİ+ arkadaşlarımız ailesi tarafından reddediliyor, küçük yaşlardan itibaren aile içi şiddete maruz kalarak yaşamlarını tek başına idame ettirmeye çalışıyorlar. Bu baskılar, şiddetler tek aile içinde değil iş yerlerinde, okullarda da devam ediyor. LGBTİ+ bireyler hayatın her alanında LGBTİ+ fobiye maruz kalıyor. LGBTİ+ bireyler önce topluma sonra da kendilerine yabancılaşıyor. Bu baskılara dayanamayan LGBTİ+ bireyler intihar ediyor!

Bizler, LGBTİ+ olalım ya da olmayalım fark etmeksizin toplumun tüm ezilen, ötekileştirilen kesimlerinin sorunlarını çözme iddiasını taşıyanlar olarak bu soruna da sessiz kalamayız. LGBTİ+ların haklarını sokakta, meydanda, her yerde ama özellikle de devrimde aramalıyız! Bunun için LGBTİ+ bir birey olmamıza gerek yok. Nasıl ki ezilen bir ulusun haklarını aramak için o ulusa ait olmamız gerekmiyorsa LGBTİ+ bireylerin hak ve yaşam mücadelelerini desteklemek için aynı cinsel kimlik ve cinsel yönelime sahip olmamıza gerek yok. Çünkü her zaman dile getirdiğimiz gibi kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!

Yaşadığımız ülke LGBTİ+’ların yaşamı için en kötü ülkeler arasında!

LGBTİ+ların karşı karşıya kaldığı nefret suçları, toplumsal alandaki hoşgörüsüzlük ve dinci faşistlerin LGBTİ+ bireyleri yok sayması, LGBTİ+fobiyi desteklemesi nedeniyle cezasız kalıyor ve LGBTİ+ bireylerin yaşamını giderek daha da zorlaştırıyor.

Dinci faşistlerin yarattığı algı yüzünden birçok insan LGBTİ+ bireylerini sapkın ve hastalıklı sanıyor. Bizler bu algıyı, bilgi kirliliklerini yok etmek için daha çok araştırmalı, bilinçlenmeli ve LGBTİ+ bireylerin hasta, sapkın ya da bunun bir tercih olmadığını çevremize yaymalı ve halkı da bilinçlendirmeliyiz!

Bizler bu algıyı ve düzeni hep beraber yıkacağız! Çünkü bizlerin, LGBTİ+ların ötekileştirilmediği, ayrımcılığa uğramadığı ve herkesin eşit haklara sahip olduğu özgür yarınlara yani sosyalizme ihtiyaç var!


İstanbul’dan Bir Fanzin Okuru



 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Subscribe Form

©2020 by Sabırsızlık Zamanı. Proudly created with Wix.com

bottom of page