top of page

KAHRAMANLIK ÇAĞI BİTMEDİ, SÜRÜYOR!

  • Sabırsızlık Zamanı
  • 19 Haz
  • 3 dakikada okunur

Her devrimci çağ kendi kahramanlarını yaratır. Sınıflı toplumların tarih sahnesine çıkmasından bu yana üretim ilişkileri ve üretici güçler bakımından daha ileri olan bir topluma geçişin nesnel koşulları hazırlansa da, bu zora dayalı geçişi gerçekleştiren yığınlara o çağın ortaya çıkardığı devrimcileri önderlik etmiştir. Bu kahramanlar sınıf savaşımının ortaya koyduğu nesnel ve öznel gerçeklikte, o toprakların tarihsel, ulusal ve özgün karakteristik yanlarını taşırlar. Ama tarihsel gelişmede karşılaştığımız her örnek, o toplumun çelişkilerine karşı ayağa kalkan ezilen sınıfların bağrından yetişir. Roma’nın köleciliğine karşı ayaklanan Spartaküs ve yoldaşları, feodalizmin darlığına ve barbarlığına karşı isyanlara tutuşan Fransız halkının önderleri Robespierre ve yol arkadaşları, kapitalizmi yıkıp komünizme yürüyecek proletaryaya önderlik eden Marks, Engels, Lenin, Stalin, Che, Ho Şi Minh, Kolantay, Rosa ve adını sayamadığımız daha nice devrimci önder…


Kapitalizmin tarih sahnesine çıkmasıyla birlikte kitlelerin kahramanlık çağı başladı. Avrupa’dan Latinlere, Amerika’dan Asya’ya kadar proleter devrimci hareketin gelişimiyle birlikte burjuva egemenliği her yerde sarsılıyordu ve bu hareketin başını proletaryanın öncüleri çekiyordu. Yaşadığımız topraklarda da böylesi devrimci önderler büyük fedakarlıklar ve devrimci çıkışlarla kapitalizme ve faşizme karşı verilen o amansız kavgalara boylu boyunca girip kitlelere önderlik etmişlerdir. Deniz, Yusuf, Hüseyin, Sinan ve yoldaşları işte böylesi bir devrimci çıkışla harekete geçen emekçilere bir devrimci meşale yakmışlardır. 68 hareketinde öne çıkan ve DÖB’ü kurup faşistlere, sermaye egemenliğine karşı gözü pek kavgalara girişen Denizler akademizmin dar sınırlarını yıkıp öğrenci gençliğin kurtuluşunun işçi sınıfı ve ezilen halklarla birlikte olacağını pratiklerinde ortaya koydular. Devrimci gençliğin en önünde dövüşürken, işçi grevlerinde, toprak işgallerinde, Filistin halkının yanında savaşa giriştiler. Bundan dolayı Denizler enternasyonalizmin en gerçek ve pratiğe dayalı örneklerinden birini hayata geçirerek, komünist enternasyonalizm bilincini kuşandılar. Denizler parlamentarizmin ve yasalcılığın dar sınırlarını aşamayan sosyalist hareketin o dönemki ağır toplarını pratik girişkenlikleriyle aşarak, 71 devrimci çıkışıyla birleşik devrimin önderlerine dönüştüler. Denizler faşizme karşı zora dayalı mücadeleyi hazırlayıp eyleme girişirken, onlara öğütler veren teorik önderler dönemin gereğinden uzaklaşarak yaşamın gerisine düştü.


Yüzünü devrime dönmüş, tepeden tırnağa devrim olmuş insanlar olan Denizler halkların kavgasına akarak, yaşamın akışına öncülük ederek önderleştiler. Zindandan çıkar çıkmaz eyleme koşan, gerillayken tutsak düştüğünde “Devrim yapmaktan geliyorum” diyen kararlılığıyla ve cüretiyle düşmanında korku, hatta saygı dahi yaratan bu irade, Denizlerin idamının ardından yılmak bir yana daha da güçlenerek sürdü. 70’li yılların devrimci gençliği Denizlerin ve ardından Mahirlerin açtığı 71 çıkışının izinde faşizme karşı yüreklice dövüştü. Ve o günlerden bugünlere kadar binlerce genç onlar gibi kavgaya atılıp onların yaktığı meşaleyi zafere taşımak için ya ölümsüzleşti ya da zindanlara düştü ve binlercesi hala onların izinde! Denizin kendi idam sehpasını faşistlere kalmadan kendisinin tekmelemesi, idam sehpasında Deniz, Yusuf, Hüseyin’in faşizmi mahkum etmesi, o girişken, cüretli, fedakar ve atak karakterleri bugün sokağa akan binlerce gence örnek oluyor. Bundandır ki sermaye onların mirasına her fırsatta saldırıyor, yok edemedikleri o büyük devrimci miraslarının içini boşaltmaya çalışıyor. Denizlerin idamına onay veren sermaye partisi CHP her fırsatta o mirası çarpıtarak ve Denizlerin devrimci mirasının altını oyarak düzen içine çekmeye çalışıyor. Halklarımızın bilincine ve yüreğine kazınan Denizlerin kavgası reformistlerden de, sermayeden de büyüktür! Denizler onların değil, devrimci kitlelerin, bu düzene karşı olanların tarihsel belleğidir!


Mart ayının sonunda başlayan gençliğin başkaldırısının Denizlerin üniversitesinde başlaması ve barikatı ilk yıkanın o okulun öğrencilerinin olması kimseyi şaşırtmamalı. Denizleri öne çıkaran tarihsel olgular ve somut koşullar bugün tekelci devlet kapitalizmi ve onun siyasal biçimi olan faşizm tarafından tekrar tekrar yaratılıyor. İşte bu binlerce iradi bileşkenin sistemin zor aygıtına çarparak ortaya çıkardığı bilinç ve nesnel koşulların hazırladığı devrimci mücadeleler bu dönemin Denizlerini yetiştiriyor, yetiştirecek! Onları anmak, onlar gibi savaşmaktır andını, gençliğin yüreğine ve bilincine taşıyalım, bugünün kahramanlarını yaratalım! Yaşam bizi çağırıyor!



K. Taylan Kızıldağ

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Subscribe Form

©2020 by Sabırsızlık Zamanı. Proudly created with Wix.com

bottom of page