top of page

FİLİSTİN DEVRİMİ'NE ÖNCÜLÜK

  • Sabırsızlık Zamanı
  • 13 Kas 2023
  • 3 dakikada okunur
ree

1905 Devrimi'nin başlarında Lenin, o zamanlar baş düşman olan Çarlık otokrasisi ile çelişki halinde olan farklı sınıflar arasındaki çıkar karşıtlığı ile uğraşmanın zaman kaybı olduğu yönündeki burjuva görüşlere karşı şunu söylüyordu:


''... Proletarya ve burjuvazinin otokrasiye karşı ortak savaşımı, proletaryaya, kendisiyle mülk sahibi sınıflar arasındaki çıkar karşıtlığını unutturmamalıdır ve unutturamaz. ...'' (V. İ. Lenin, İşçi Sınıfı ve Köylülük, s.128)


ABD ve diğer tüm emperyalistlerin Ortadoğu'daki maşası olan siyonist İsrail Devleti'ne karşı Filistinli direniş örgütleri tarafından 7 Ekim günü başlatılan savaş, bugün tüm şiddetiyle devam etmekte. Bu savaş, biz Leninist gençlere göre hiç kuşkusuz anti-emperyalist ve anti-siyonist devrimci bir savaştır; Filistin Devrimi'nde önemli bir aşamadır. Bu savaşta, siyonist İsrail'le çıkarları çelişik olan bütün sınıflardan ve kesimlerden Filistinli örgütler yer almaktadır. Bunların arasında dinci-gerici bir örgüt olan ve hatta direniş savaşını başlatan Hamas da bulunmaktadır. Direniş savaşını başlatanın Hamas olması, Filistin halkının İsrail siyonizmine karşı mücadelesinde bizde en ufak bir tereddüt oluşturmamaktadır ve oluşturmamalıdır da. Neticede baş düşman İsrail olduğu için bu savaşta Filistinli devrimcilerin diğer tüm işgal karşıtı güçlerle birlikte mücadele etmesi zorunludur. Ancak bizce unutulmaması gereken bir şey de vardır.


Yukarıda Lenin'den bir alıntı yaptık. Lenin'in de dediği gibi baş düşmana karşı ortak bir savaşta, bu ortaklığın içindeki çıkar karşıtlığı asla unutulmamalıdır. Engels bunun nedenini en basit ve kısa haliyle şöyle anlatmaktadır:

''... Ortak düşmana karşı zafer kazanılır kazanılmaz, kazananlar kendi aralarında farklı kamplara bölünür ve silahlarını birbirlerine çevirir. ...'' (Friedrich Engels, Almanya'da Devrim ve Karşı-Devrim, s.50)

Sınıflar arasındaki çıkar karşıtlığı eğer unutulursa proletarya ile komünistler ve diğer tüm ilerici güçler silahsızlandırılır ve gerici güçler tarafından baskı altına alınır.


Biz de şimdi bu yazımızda Filistin'de bugün sürmekte olan savaş üzerinden Leninist gençliğin tavrının tam olarak ne olması gerektiğini tartışacağız.

Filistin'deki Hamas vb. dinci-gerici örgütler, emperyalizm ve siyonizm tarafından yaratılmış ve desteklenmişti. Emperyalizmin ve siyonizmin Filistin'de dinci-gerici örgütlenmeleri yaratıp desteklemesinin nedeni ise devrimi içten geriletmek ve ortadan kaldırmaktı. Çünkü onlar şunu bilmekteydiler: Filistin Devrimi ancak ilerici ve komünist güçlerin önderliğinde zafere ulaşabilir. Hamas da dahil olmak üzere dinci-gerici örgütlenmeler bu sayede var olmuş ve kitleselleşmişlerdi. Ancak burada emperyalizm ve siyonizm için bir sorun da vardı. Emperyalizmin ve siyonizmin desteğiyle de kurulsa neticede bu dinci-gerici örgütlenmeler Filistin direnişi çerçevesinde kurulmuşlardı ve tam da bu nedenle Filistin halkı adına hareket edecek olan bu örgütler kaçınılmaz olarak anti-emperyalist ve anti-siyonist söylemler ve eylemler ortaya çıkartmalıydı. Buna ayak uyduramayan hiçbir örgütün Filistin direnişi çerçevesinde yaşama olanağı yoktu. Yani dinci-gerici örgütleri sadece emperyalizm ve siyonizm besleyemez ve ayakta tutamazdı. Filistin halkının kendi varlığı ve mücadelesi, bu dinci-gerici örgütleri zorunlu olarak anti-emperyalist ve anti-siyonist söylemlere ve eylemlere yöneltmişti.

İşte tüm bu koşullardan dolayı emperyalistlerce ve siyonistlerce desteklenip büyütülen Hamas ve diğer dinci-gerici örgütlerin bugün geldikleri yer burasıdır. Şuana kadarki devrimlerde de Filistin'dekine benzer olgular görürüz. Mesela Çin Devrimi'ne bakalım.

1931 yılında Japonya Çin'i işgal ettiğinde, ülkede Çin Komünist Partisi'nin öncülük ettiği devrim ile Kuomintang'ın öncülük ettiği karşı-devrim arasında bir savaş vardı. Kuomintang, Çin'i işgal eden Japon ordularıyla savaşmak yerine ÇKP'nin askeri kanadı olan Çin Halk Kurtuluş Ordusu ile savaşmaya ve devrimci güçlere karşı katliamlar yapmaya devam ediyordu. Bu nedenle Çin'de Kuomintang gibi bir gerici örgütün iktidarda olması, Japonya için olumlu bir şeydi. Dışta Japonya saldırırken içte de Kuomintang saldırıyor ve devrim böylece tasfiye edilmeye çalışılıyordu. Japonya'nın işgalinin Çin'de daha da ilerlemesiyle birlikte Kuomintang'ın üzerinde Çinli yurtsever kitlelerin kamuoyu baskısı oluşmuştu. Zaten en çok ÇKP Kuomintang'la Birleşik Cephe kurmayı istiyordu. Tüm bu baskılar sonucu Kuomintang, ÇKP ile Japonya'ya karşı Birleşik Cephe'yi kurdu. ÇKP örgütsel bağımsızlığını koruyarak ve ÇHKO'nun denetimini elinde tutarak Kuomintang gericileri ile birlikte Japonya'ya karşı savaştı ve bu savaşta kitlesel ve örgütsel açıdan büyük kazanımlar elde etti. Japonya'ya karşı direniş savaşı bittikten kısa bir süre sonra Birleşik Cephe dağıldı ve ÇKP ile Kuomintang arasındaki iç savaş kaldığı yerden devam etti. Burjuvazinin ve toprak ağalarının çıkarlarını savunan bir gerici örgüt olarak Kuomintang ile işçilerin, köylülerin ve ilerici aydınların çıkarlarını savunan ÇKP arasında tekrardan bir iç savaş çıkması kaçınılmazdı. ÇKP, gerici Kuomintang ile Japon emperyalizmine karşı savaşırken ona karşı uyanıklığını asla bozmadı ve bu sayede Kuomintang'ı yendi.

İşte devrimlerde komünist öncülüğün özü budur. Baş düşmana karşı en güvenilmez kesim de olsa ortaklaşa mücadele etmekten çekinmemeliyiz ama bilincimizi ve uyanıklılığımızı da yitirmemeliyiz.


Bugün Filistin'de dinci-gerici ya da seküler, burjuva ya da proleter bütün kesimler İsrail siyonizmine karşı savaşmaktadır. Siyonist İsrail Devleti mutlaka yıkılmalıdır. Ama bu uğurdaki mücadelede direniş hareketinin kendi iç çelişkileri asla unutulmamalı ve komünistler bir adım önde olmayı, Filistin proletaryasının bağımsız sınıf çıkarlarını korumayı ve devrimi en ileri aşamaya kadar vardırmayı asla unutmamalıdır. Filistin Devrimi, ancak komünistlerin öncülüğünde zafere ulaşabilir.

Biz Türkiye ve Kuzey Kürdistan gençliği olarak da Denizler'in, Teğmen Aliler'in Filistin Devrimi'ne bıraktığı mirası unutmamalı ve onlardan devraldığımız bayrağı her zaman en yükseklerde dalgalandırmalıyız.

Filistin halkı devrimle özgürleşecek!


EKİM KOR

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


Subscribe Form

©2020 by Sabırsızlık Zamanı. Proudly created with Wix.com

bottom of page