BOĞAZİÇİ SUSMAYACAK!
- Sabırsızlık Zamanı
- 15 Mar 2021
- 3 dakikada okunur
Yeni yıla girerken Boğaziçi Üniversitesi’ne intihalci, kayyum rektör Melih Bulu’nun atanmasının ardından başta Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olmak üzere birçok farklı şehirde üniversite öğrencileri sokağa inmiş, eylemler gerçekleşmişti. Ocak ayı başında yoğun gözaltı, ev baskınları, eylemlerin ardından Ocak ayı boyunca Boğaziçi’nde eylemler ve forumlar yapılmaya devam etmiş, hem İstanbul’da hem de farklı kentlerde Boğaziçi ile dayanışma eylemleri gerçekleştirilmişti. Boğaziçi Üniversitesi’nde üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin eylemleri sürerken, Boğaziçi öğrencileri okulda öğrencilerin oluşturduğu “Bileşenler Meclisi’ni” kurmak için kolları sıvamıştı. Ocak ayı sonuna gelindiğinde Boğaziçi öğrencilerinin okulda yaptığı bir resim sergisi bahane edilerek başta LGBTİ+ öğrenciler olmak üzere okul öğrencileri hedef gösterilmiş, okuldaki öğrenci kulüpleri polis tarafından talan edilmiş, öğrenci arkadaşlarımız hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Gözaltına alınan 5 öğrenci arkadaşımızdan biri serbest kalırken, 2 arkadaşımız hakkında tutuklama kararı verilmiş, iki arkadaşımıza da ev hapsi cezası verilmişti. Bu hedef gösterme ve saldırı dalgası ile Boğaziçi eylemlerini, ortaya çıkan mücadele etme isteğini bitirebileceğini sanan faşizm sonrasında gerçekleşen eylemler ile hiç de istediğine ulaşamadı.
1 Şubat günü Boğaziçi Dayanışması’nın Güney Kapı önüne yaptığı çağrı Valilik tarafından yasaklanmıştı. Ama yasağa rağmen eyleme giden, aralarında Boğaziçi öğrencilerinin ve eyleme dışarıdan desteğe gelen farklı üniversitelerden öğrencilerin olduğu 100’den fazla öğrenci Güney Kampüs önünde, Etiler’de, Bebek’te polisin sert saldırısı sonucu gözaltına alınımştı. Aynı gün Boğaziçi Güney Kampüs’e giren polis yine onlarca Boğaziçi Üniversitesi öğrencisini gözaltına almıştı. Gözaltına alınan 100’ü aşkın öğrenci ifade işlemlerinin ardından 2 Şubat sabaha karşı serbest bırakılırken, aralarında 1 DÖB’lünün de bulunduğu 10 devrimci genç hakkında savcılık tarafından gözaltı kararı verilmişti. Geceyi gözaltında geçirdikten sonra 2 Şubat akşamında savcılığa çıkarılan 10 devrimci genç hakkında mahkemeye sevk edilmelerinin ardından ev hapsi cezası verildi. 1 Şubat günü Boğaziçi Güney Kampüs’te gözaltına alınan Boğaziçi öğrencileri hakkında da savcılık 2 gün gözaltı kararı vermişti.
2 Şubat günü ise Kadıköy’e Emek ve Demokrasi Güçleri’nin Boğaziçi eylemlerine destek olmak amacıyla yaptığı çağrının ardından Kadıköy uzun yıllar sonra inanılmaz bir eyleme tanıklık ediyordu. Aralarında sendikaların, işçi örgütlerinin, devrimci kurumların, öğrencilerin, kadınların, emekçilerin bulunduğu binlerce insan eyleme gelmişti. Ciddi bir polis ablukasının olduğu Kadıköy’de polisin yoğun saldırısı sonucu yine 100’ü aşkın insan işkenceyle gözaltına alındı. 3 Şubat günü 2 günlük gözaltının arından savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen tüm Boğaziçi öğrencileri serbest bırakıldı. 2 Şubat’ta Kadıköy’de her sokağın eylem alanına dönmesi, kitleye saldıran sivil faşistlerin saldırısının karşılıksız bırakılmaması, polisle sokak çatışmalarının olmasının intikamını almak isteyen faşizm, 100’ü aşkın gözaltının içinden 30 kişiyi 4 Şubat akşam saatlerinde tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. Tutuklamaya sevk edilen 30 kişi arasından 2 üniversiteli arkadaşımız tutuklanırken, 5 kişi hakkında ev hapsi ve 3 kişi hakkında da yurtdışı çıkış yasağı verildi. 5 Şubat sabah saatlerinde ise 2 Şubat’ta Kadıköy’deki Boğaziçi destek eylemlerine katıldığı gerekçesiyle en az 5 öğrencinin evi basıldı, 6 Şubat akşamı ise 4 öğrenci arkadaşımız tutuklandı. Yine 5-6 Şubat günlerinde İstanbul ve Ankara’da Boğaziçi eylemlerine destek vermek için balkondan tencere-tava çalan, evinde ışık kapama yapan insanlar polis tarafından tehdit ediliyordu. 6 Şubat’taki tutuklamaların ardından İstanbul’da bir öğrenci arkadaşımız eylemlere destek için tweet atması sebebiyle, bir öğrenci arkadaşımız “Eylemleri yönlendirmek için Whatsapp grubu kurması” gibi absürt gerekçelerle tutuklandı. Geçtiğimiz hafta yine bir öğrenci arkadaşımız ise eylemlere destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alındığı başka bir eylemin ardından savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Arkadaşımızın da tutuklanmasıyla Boğaziçi eylemlerine destek verdiği gerekçesiyle toplamda 11 arkadaşımız tutuklanırken, 30’u aşkın arkadaşımıza ev hapsi verildi, onlarca arkadaşımıza imza ve yurtdışı çıkış yasağı adli kontrolü getirildi. Tutuklamaların ardından ise tutuklamalara karşı yazılama yapan, bildiri dağıtan 7 arkadaşımızın da evleri basıldı ve arkadaşlarımız gözaltına alındı. 5’i imza ve yurtdışı yasağı ile serbest kaldı, 2 arkadaşımız tutuklamaya sevk edildi. Eylemlerin başlamasının ardından İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Çanakkale, Eskişehir, Samsun, Hopa, Adana, Antakya ve adını sayamadığımız onlarca şehrinde eylemler yapıldı, milyonlarca insan Twitter’da Boğaziçi’ne destek Tweet’leri attı, eyleme gelemeyenler evinden tencere tava çalarak eylemlere destek oldu. Boğaziçi direnişi artık kendi sınırlarını aşmış, milyonlarca insanın yaşadığı toplumsal sorunlardan kaynaklı sisteme karşı duyduğu öfkenin birleştiği odak haline gelmiştir. Aynı zamanda Boğaziçi öğrencilerinin devrimci güçlerle, Kürt halkıyla, işçilerle yan yana durması da bir o kadar da önemlidir. Unutmadan ekleyelim, 2 arkadaşımız geçtiğimiz günlerde tutukluluklarına yapılan avukat itirazları sonucu tahliye oldu, tutsak diğer arkadaşlarımızı da alacağız, yine meydanlarda buluşacağız!
İstanbul / DÖB
Comments