BİR SORUN VAR!
- Sabırsızlık Zamanı
- 10 May 2024
- 2 dakikada okunur
Ben Mardin’den üniversiteli bir genç, Türkiye’nin en doğusundan en batısına okumak ve kendimi yetiştirip kendi hayatımı kendi elime almak hayaliyle, bunun için mücadele etmek adına olduğum topraktan en batıya, Balıkesir'e gitmek durumunda kaldım. “Doğu” kültürüyle, geleneğiyle, anlayışıyla, ahlak kurallarıyla eğitilmiş, büyütülmüş bir insanım. Kendi diliyle bu yetiştiriciliği almış, benimsemiş bir insan.
Ve ben topraklarımı bu şekilde bırakarak Mardin'den Balıkesir'e yol aldım. Uzun bir yolculuktu benimkisi... Beklentilerim, hayallerim ve yerine getireceğim birtakım sorumluluklarım vardı. Hayatımın bu dönüm noktasında, hayatın her türlü rengiyle ben gurbette yalnız başıma tanıştım. Zahmetliydi, ama ben bir Kürt kızı olarak üstesinden gelebildim. Kürt kızı deyişim bir ırk ayrımı yapıyormuşum gibi algılanmasın. Kastım şu ki; biz kolay büyümedik, kolay bir yaşamımız olmadı, bizi törpüleyen birtakım acılarımız oldu. Belki de bundan dolayı bugüne kadar yaşadığım her zorluğa ailem, dostlarım olmadan bir başıma göğüs gerip üstesinden geldim.
Hayatın her türlü rengi demiştik. Bunların en koyu rengi ulus sorunsallığı. Balıkesir'de olduğum süre boyunca ulusumdan ve dilimden dolayı sözlü ve fiziksel saldırıya yeltenen oldu. Kürt halkının bir insanı ve evladı olduğumdan dolayı sırf bu sebeple ötekileştirildiğim, dışlandığım, zamanlar oldu. Öyle bir hazmedemeyiş ki maddiyat karşılığında kendi ulusumu inkar etmem beklentisini taşıyan bir takım zihniyetler vardı (yahut zihniyetsizlikler mi demeliydim?). Batıyı yaşadıkça doğunun, ne demek olduğunu fehmettim. Tabi ki Batının güzellikleri de var. Yüreği zenginliklerle dolu güzel insanlar mevcut; sadakatli, şefkatli, yardımsever insanlar da elbette ki mevcut. Bizim de birtakım değerlerimiz var. Gelenek görenek, yaşayış biçimi, kültürümüz... Velhasıl sözünü ettiğim bu coğrafya da ırk ve ulus ayrımı her zaman var olmuş. Bir Kürt’ün yaşamak istediği faaliyetleri; tam anlamıyla yaşayamadığı, yaşattırmadıkları, kişisel düşüncelerin tam anlamıyla dile getirilmediği ve kültürünü yaşamaktan çekindiği ırkçılık sorunu var. Mesele hangi ırktan olduğumuz veya ne olduğumuz değil. Mesele alışılmış bir zihniyeti ve yaşamı dayatmaları. O şekilde de aksettirmeleri... Arındırılması esasen zahmetli olan paslı zihniyetler hâlâ var.
Bir sorunsallık var... Yüzyıllardır var olan bir dili, bir ırkı, bir halkı, bir rengi kabul etmeme, kapitalizm sorunsallığı var. Bugüne kadar bunca soruna direnmiş bir halk, çözümü de yaratacaktır.
Balıkesir'den Bir Öğrenci
Comments