Akademide Gençlik Mücadelesi
- Sabırsızlık Zamanı
- 6 Ara 2023
- 2 dakikada okunur

Üniversitelerin yeni açıldığı bugünleri yine pek çok sorunla karşılıyoruz; Türkiye tekelci kapitalizminin emekçi halklara, toplumun ezilen ve sömürülen bütün kesimlerine yaşattığı sorunlar gibi biz öğrenci gençlik de çokça sorunla karşı karşıyayız. Niteliksiz, dinci, gerici, cinsiyetçi, ücretli ve anti-bilimsel bir eğitim sisteminin içerisinde; akademik eğitim düzeyinin de bu sorunlardan azade olmadığı çok açıktır. Geçtiğimiz yıl okulların açılma sürecinde yaşadığımız hiçbir soruna çözüm üretilmediğini biliyoruz. Geçtiğimiz sene, en temel ve birincil yaşam koşulumuz olan barınma sorunumuza yönelik bulunan tek çözüm KYK yurtlarının öğrenci kapasitelerini arttırmak ve bununla birlikte yurtlardaki barınma koşullarını çok daha niteliksiz hale getirmek oldu. Bu yıl barınma sorununa yönelik hiçbir çözümle karşımıza çıkmadıkları gibi sorunun katlanarak büyümekte olduğunu, on binlerce öğrencinin barınacak yer bulamadığı için üniversite kazanmasına ve okullarına kayıt yapmalarına rağmen eğitimlerine devam edememesiyle görüyoruz. Geçtiğimiz yıl 20 bini aşkın öğrenci kayıt yapmış olmalarına rağmen sırf kalacak yer bulamadıkları, barınma sorununu çözemedikleri için okullarını bırakmak zorunda kalmıştı. Bu yılsa bu sayının çok daha fazla olacağını görebiliyoruz. Elbette sorunlar bu kadarla bitmiyor. Yine geçen yıl yaz aylarında yayınlanan bir genelge ile öğrenci gençliğin kampüs içerisinde ve dışarısında yaptığı, yapacağı her türden demokratik eylemsellikler (bildiri dağıtımı, basın açıklaması, sticker ve afiş asma…) YÖK tarafından kriminalize edilerek disiplin soruşturmaları ve çeşitli cezalarla sindirilmeye, susturulmaya çalışıldı. En ufak etkinliklere katılan öğrencilere yönelik KYK burs/kredilerin kesilmesi, yurtlardan atılma, okuldan uzaklaştırma cezalarıyla bizlerin hem kişisel yaşamımıza hem de yaşadığımız sorunlara karşı ses çıkarma duyarlılığımıza müdahale edilmektedir.
Üniversitelerde sivil ve dinci-faşist çetelerin örgütlenmesi, etkinlik düzenlemesi, stand açması ve pratik faaliyet yürütmesi üniversite yönetimi tarafından desteklenir hatta teşvik edilirken, devrimci öğrencilerin ördüğü her etkinliğin örgütlenmesi YÖK, üniversite yönetimi, ÖGB, sivil faşist çeteler, polis ve esasında devlet tarafından engellenmeye çalışılıyor.
Şimdi tüm bu baskı ve saldırı ortamı içerisinde, sistemin oluşturduğu pek çok sorunla yeni bir eğitim yılına başlıyoruz. Bize dayatılan bu bozuk eğitim sistemine mecbur değiliz! Örgütlü ve birleşik gençlik mücadelemizle daha önce bize yaşatılan sorunları nasıl çözdüysek, bugün yaşadığımız tüm sorunları yine kendimiz çözeceğiz. Haklarımızı bize lütuf olarak vermelerini beklemeyeceğiz, alacağız! Okullarımızdaki sınıf ve amfilerde, yurtlarımızda oda oda devrime itici güç katacak öğrenci birliklerini örgütlemek için çalışalım. Anti-faşist ve demokratik üniversite mücadelesini benimseyerek örgütlenelim, komitelerimizi kuralım ve kapitalist eğitim sisteminin bize dayattığı bütün sorunlara örgütlü gücümüzle cevap verelim.
Öğrenci gençlik mücadelesinin tarihinin çok geniş olduğu bu topraklarda, tarihimizden öğrenerek bugünün koşullarında yeni yolları bizler açacağız. Tekelci kapitalizmin ve onun temsilcisi dinci-faşizmin toplumun ezilen, sömürülen bütün kesimlerine yaşattığı sorunlara karşı üniversitelerin açıldığı bu yeni eğitim yılında burjuvazinin korkularını gerçeğe çevirelim. Anadilde, demokratik, özerk, bilimsel üniversiteler için; sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünya için kampüslerden sokaklara devrimci gençlik mücadelemizi büyütelim!
Politik Özgürlük Kazanılmadan, Akademik Özgürlük Kazanılamaz!
Harun Karayel
Comments