top of page

TAKSİM’E DOĞRU ATTIĞIMIZ HER ADIM

  • Sabırsızlık Zamanı
  • 5 May 2021
  • 3 dakikada okunur


Merhabalar, ben de 1 Mayıs'ta gözaltına alınanlardan biriyim. Bu 1 Mayıs, birleşik mücadelenin ruhunu daha fazla yaşadığımız ve faşizmin hiçbir yasağının, saldırısının mücadelemizi engelleyemeyeceğinin, bir adım dahi geri attıramayacağının kanıtı oldu. En devrimci duygularımı yaşadığım bir gündü. Faşistlerin saldırılarına aldırış etmeden sloganlarımızı atmamız, ajitasyonlarımızı çekmemiz, o acısız yumruklarımızı coşkuyla savurmamızı engelleyemediler. Gözaltındaki tavrımız, düşmana aman vermeyişimiz ve kazanmanın sevinciyle ilk 1 Mayıs'ımı yaşadım. Gerçekten bu 1 Mayıs'ta kazandık, bu 1 Mayıs'ta birleşik mücadele kazandı. Ben 1 Mayıs'ta Deniz'lerden, Sinan'lardan, Kenan'lardan, Sibel'lerden ve sayamadığım tüm yoldaşlarımın cüretini, uzlaşmazlığını, militanlığını kuşandım ve 1 Mayıs’a böyle çıktım. Bu düşünce “Yaşasın 1 Mayıs!” sloganları attığımda, bizleri engellemeye çalışan faşistlerin kalkanlarının ardında kalan korku dolu gözlerine bakarak attığım her adımda, gözaltında düşmana taviz vermediğimde ve 1 Mayıs günü boyunca bana çok güç verdi. Bu 1 Mayıs birleşik mücadelenin ilk zaferi oldu ve Birleşik Mücadele Güçleri ile Birleşik Gençlik Meclisleri, Türkiye ve Kürdistan halklarının birleşik mücadelesini omuzlayarak, devrimin odağı olma hedefi ile adımlarını zafere kadar atmaya devam edeceğini söylemiş oldu. Bizim yapmamız gereken bu kazancın sevinciyle daha fazla çalışmak, daha fazla örgütlenmek ve gelmekte olana hazırlanmaktır.

Zafere kadar daima...

İstanbul’dan Liseli Bir DÖB’lü


İlk kez 1 Mayıs'a katılacağımdan ve ilk kez gözaltına alınacağımdan dolayı içimde çok büyük bir heyecan, az da olsa korku vardı. Ama yoldaşlarla 1 Mayıs'ı beklediğimiz günlerde geçirdiğimiz güzel zamandan dolayı bütün korkum geçmiş ve heyecanla eyleme hazırlanıyorduk. Eylem yerinde hemen önlüklerimizi giyip, pankartımızı açıp yürümeye başladık. Kısa bir süre sonra hemen saldırmaya başladı polis tabii ki. Sonuna kadar direndik. Gözaltı aracına alındıktan sonra içeride polis, basın önünde yapamadığı işkenceyi yapmak için bizi bekliyordu. Daha sonrasında öğrendik ki 2 kadın yoldaşımız polisin saldırısından sıyrılıp Şişli'den Osmanbey'e kadar eylemimizi sürdürmüşler. Beraber hastaneye, oradan nezarethaneye götürüldük. O kadar sorumsuz bir işleyiş var ki polis hastane de doktorun görevini düzgün yapmasını engellemeye çalışıyordu. Sonrasında ben ile bir yoldaşım gözaltına alındıktan 7 saat sonra çocuk büroya götürüldük. Polisin baskısı, küfürleri, aşağılayıcı tavırları serbest bırakılana kadar sürdü. Ama biz biliyoruz, direne direne kazanacağız! Aynı heyecan ve öfkeyle sonraki 1 Mayıs'ta görüşmek üzere Taksim.


İstanbul’dan Liseli Bir DÖB'lü


İlk deneyimler insanın hayatında hep iz bırakır ve unutulmaz. Ben de bu yüzden ilk kez yaptığım, katıldığım şeylerin güzel geçmesini isterim. Ama maalesef 2 yıl önce, 1 Mayıs için Taksim’e ilk çıkışım beklediğim gibi olmamıştı. Sonuçta Taksim’e girilmesine izin verilmiyordu, bu yüzden meydana kadar gitmeyi çok beklemiyordum tabii, ama hiç değilse bir çaba sarf edeceğimi ve direneceğimi düşünüyordum. Fakat daha Taksim’in girişinde polis o kadar hızlı davranarak bazı arkadaşlarımızı gözaltına almıştı ki, benim bunu yapmama fırsat vermemişti bile. Bu sene her ne kadar 1 Mayıs için planlanan ve çok iyi yürütülen hazırlık çalışmalarına katılsam ve içimde o gün Taksim’e ulaşmak gibi bir hırs olsa da, yaşadığım kötü deneyim biraz umudumu zayıflatıyordu. Çünkü yine aynı şey olursa, emeğimiz boşa gider diye düşünüyordum. Özellikle bu yıl pandemi dolayısıyla tam kapanma dönemine denk gelmesi moralimi daha da bozmuştu. Ulaşım vb. sıkıntılarımız olacaktı, ama biz el ele vererek hepsinin üstesinden gelerek 1 Mayıs’ta Taksim’e ulaşmak, barikatı aşmak için yola çıktık.

Polis saldırısı çok gecikmedi tabi, ama birkaç arkadaşımızla polis saldırısından sıyrılarak Şişli Merkez’den Osmanbey’e kadar pankartımız ve sloganlarımızla yürüyerek beklediğimizden çok daha fazlasını başardık. İlk katıldığım 1 Mayıs’ta fazla heyecanlanamamışken, bu sene Taksim’e doğru attığım her adım beni inanılmaz heyecanlandırıyordu. Çünkü çok istediğim bir hedefim vardı ve her şey yolunda gidiyordu. Arkadaşlarımla bir yandan Taksime’e yakınlaşmanın heyecanını bir yandan 1 Mayıs’ın coşkusunu yaşarken ve paylaşırken polis bizi de gözaltına almak için saldırıda bulundu ve eylemimizi sonlandırmak zorunda bırakıldık. Böylelikle ben de ilk gözaltı deneyimimi yaşamış oldum. Taksim’e tam anlamıyla ulaşamamış olsak da yasaklara rağmen bizim Taksim’e ulaşmak için çaba sarf etmemiz ve başarıya yaklaşmamız bana gurur verdi.

İstanbul’dan Liseli Bir DÖB'lü



Comments


Subscribe Form

©2020 by Sabırsızlık Zamanı. Proudly created with Wix.com

bottom of page